Çeşme-Alaçatı’nın gerçekleri!

Bodrum’dan sonra çok konuşulan, çok kalabalık olduğu söylenen Çeşme-Alaçatı’ya geçtim. Çünkü Çeşme limanından ETS gemisiyle ilk defa “Vizesiz Tur” sistemiyle Yunan adalarına gideceğim. Santorini, Mikanos ve Rodos..

Çeşme-Alaçatı’nın gerçekleri!
Kategorilenmemiş
Yayın Tarihi : 25-09-2019 15:22
Miami’den Cruise’la Bahama adalarına birkaç kez gitmiştim ama ülkemizde hiç gemi seyahati yapmamıştım. Deneyimlemek istedim. Öncesinde Alaçatı’da biraz zaman geçiririm dedim. Butik otel Alavya’ya yerleştim. Gerçekten dört dörtlük bir otel. Huzurlu, sesiz, sakin, kaliteli, konforlu ve lezzetli bir otel.. Personel güler yüzlü, profesyonel bir ekip var.. Ama gündüzleri huzur yaparken, gecceleri otelde uyumak mümkün değil! Yan mekanlardan o kadar çok gürültü karmaşası geliyor ki, inanılacak gibi değil. Otelin caddeye bakan kapısına çıkıp oturayım, kahve keyfi yapayım dedim ama yan yana dizilmiş mekanlarda her birinden o kadar farklı müzikler çalıyor ki, kakafoni oluyor, oturmak mümkün değil. Yürüyeyim dedim nafile.. O kalabalıkta yürümek mümkün değil! Giitiğim 3 restoran, 2 beach oldu. Limon Köyiçi, Ferdi Baba ve Kapari Bahçe.. Beachler ise Momo Beach ve Spiaggia Grande.. (Tabii ki başka güzel mekanlar vardır ama benim zamanım kısıtlıydı.) Momo Beach çok kaliteli bir mekan. Şimdi İstanbul’da açma hazırlıkları başladı Momo’yu.. Spiaggia Grande aynı şekilde kaliteli bir mekan. Her yıl geleneksel yaptıkları Kenan Doğulu konserleri çok iyi. Bu sene de Antonis Remos konseri muhteşemdi. Gittim yerinde izledim, çok güzel eğlendim. Bir de en iyi steak house olarak Seçkin Et’i tercih ettim. Seçkin gerçekten et işini çok iyi biliyor. En büyük şanssızlığı İzmir-Çeşme ile sınırlı kalması, İstanbul’da açılmaması. [b]LİMON KÖYİÇİ[/b] Limon Köyiçi, tartışmasız Alaçatı’nın en başarılı mekanı bence. Her akşam kapısında uzun kuyruklar oluşan tek mekan. İçerisi tıklım tıklım. Yemek menüsü harika, eğlencesi ise tam "Eller havaya, hoppa” şeklinde. Arz-Talep meselesi olunca, müşteri memnun olunca müzik konusunda her şey mübahtır. Yemekle başlayıp, sonrasında masalar kalkınca haydi bakalım sabaha kadar dans edelim durumu oluşuyor Limon’da.. Yasin Becek ve ortakları çok güzel bir konsept yaratmışlar, tebrik ederim. (İstanbul Etiler’de kış sezonu açılıyor. Bu habere çok sevindim.) Tabii Çeşme-Alaçatı’da sabaha kadar eğlence olmuyor maalesef. 01.00 civarı polisler kapıya dayanıyor. Bodrum’da ise 04.00’e kadar eğlence devam ediyor. (04.00’e kadar devam eden kulüpler var ama 2 kez gittim, ikisinde de oralara da polis geldi ve işlem yaptı.) Benim anlayamadığım konu şu; Tatil beldelerinde, yaşam yerlerine eğlence-içki ruhsatları verip mekan açılmasına müsaade ediyorsunuz ama sonrasında bir vatandaşın telefon şikayetiyle mekana gelip kapatıyorsunuz! Alaçatı’nın eskileri evlerini mekancılara fahiş fiyata sattılar.. Şimdi de yeniler şikayet edip duruyorlar! Bir bölge ya yerleşim bölgesidir ya da eğlence bölgesi.. Alaçatı’da her şey birbirine girmiş durumda maalesef. Beachler bardak kırıklarıyla dolu. Çünkü gecceleri meyhane oluyor. Hep sorarlar Çeşme mi, Bodrum mu diye? İki belde birbirinden çok farklı. Böyle bir yarış olması doğru değil. Tabi Bodrum; Yalıkavak, Gümüşlük, Gündoğan, Türkbükü, Torba, Bitez, Gümbet, Merkez vs. gibi birçok bölgeye ayrılmış durumda. Bir çok dünya markası mekan Bodrum’da mevcut.. Kalite ve seçenek ve alternatifler çok fazla Bodrum’da.. Ama uçsuz bucaksız, bir çok farklı bölgesi olan koca Çeşme’de her şey ufacık Alaçatı’ya sıkıştırılmış durumda! Oysa iyi bir planlamayla yerleşim, restoran, eğlence mekanları çok güzel şekilde organize edilebilirdi. Çeşme-Alaçatı’dan, İzmirliler de, orada yaşayanlar da memnun değil aslında. Konuştuğunuz zaman hepsi şikayetçi.. Konu şikayete geldiği zaman tek suçladıkları durum ise, “İstanbullular geldi, buralar bozuldu” oluyor! İzmir Çeşme’nin başka bir konusu ise hesap konusu! İzmirli’ye ayrı, İstanbullu’ya ayrı hesap giden mekanlar gördüm ben.(aynı mekan, aynı yemek, farklı fiyat!) İzmirli hesap çizmeyi sever. “Bize İstanbul hesabı yapma” derler! İstanbul’da harcar ama İzmir-Çeşme’de mutlaka hesap ne gelirse gelsin üstünü çizer, indirim ister! O yüzden koca İzmir’de “Marka Mekan” yok maalesef! [b]YARIN; GEMİYLE YUNAN ADALARI.. SAN TORİNİ, MİKANOS VE RODOS[/b]