Bodrum mu, Çeşme-Alaçatı mı?

Neredeyse 20 yıldır Bodrum’a giderim, Türkbükü’nde yaşarım ama bu sezon gördüğüm durgunluk kadar hiçbir sezon görmedim. Bu sezon Bodrum mutsuz..

Bodrum mu, Çeşme-Alaçatı mı?
Kategorilenmemiş
Yayın Tarihi : 01-08-2019 15:36
Mekanlar eski doluluklarında değil.. Geçen yıllara nazaran cirolar yarı yarıya düşmüş durumda. Ve çoğu mekan Kurban Bayramı’nı bekliyor. Bayramdan sonra 10 Eylül’ü beklemeden kepenk kapatacak bir çok mekan var Bodrum’da. Uçaklar ağzına kadar dolu, yer yok.. Peki bu kadar insan nereye kayboluyor? İşte mekancıların merak ettiği konu bu.. Ben de merak ediyorum ama benim çıkardığım sonuç şu; Para eskisinden çok daha değerli.. İnsanlar artık, her şeyi hesaplıyor ve harcamalarını ona göre düzenliyor. Şöyle basit bir hesap yaparsak; 4 kişilik bir aile düşünün.. Bir hafta tatil yaptığını düşünün.. Uçak biletleri.. Otel ücreti.. Her gün gidilen beachleri düşünün (Kişi başı minumum 200 TL).. 4 kişinin akşam yemeğini düşünün.. Özel ihtiyaçlar vs derken bir haftalık tatilin faturasını siz hesaplayın artık. Bodrum’da isim yapmış bazı mekanlar, fırsattan istifade “kelle başı” fiyatlarını 1 Ağustos itibariyle 450 TL’ye çıkarmış durumdalar. Balık yesenizde yemesenizde adam başı 450 TL yazan mekanlar var Bodrum’da.. Ona rağmen, kazık yediğini bile bile giden insanlar da var ama.. Ben buna arz-talep meselesi diyorum. Mekan adını duyurmuşsa, “Nasıl olsa gelecekler” deyip, fiyatlarda istedikleri gibi oynama yapabiliyorlar.. Mekancılar açısından olaya bakarsak, 3 aylık bir sezonda (Ramazan, seçim vs hariç) onlarda yatırımlarını çıkartmaya bakıyorlar. Kira ödüyorlar, dekorasyon yapıyorlar, sezonluk aşçı, garson buluyorlar, lojman tutuyorlar, vs vs vs kalem kalem üst üste koyunca onların da durumu kolay değil tabi.. İşini hakkıyla yapan mekanlara hiç lafım yok. Emeğin ve kalitenin karşılığı kesinlikle olmalı. Aynı şeyler Çeşme-Alaçatı için de geçerli tabii ki.. Çeşme-Alaçatı’nın eğlence durumu Bodrum’dan daha dezavantajlı durumda. Çünkü; Bodrum’da eğlence 03.00’e kadar devam ediyor (04.00’tü, bir hafta önce 03.00’e çekildi müziğin kesilmesi). Çeşme-Alaçatı’da ise 01.00'de polis kapıya dayanıyor. 15 gün önce gittiğim Alaçatı’nın en iyi mekanı olan Limon Köyiçi’nde 2 gecce eğlendim, ikisinde de 01.00 ‘de polis gelip müziği kestirdi! Neymiş “Şikayet var”.. Kimin şikayet ettiği belli değil ama bir şikayet telefonu bile, polis veya jandarmanın hareket etmesine sebep oluyor sistemsel olarak! Yıllardır yazarım. Ülkemizin yeme-içme-eğlence sektörünün kural kitabı yok diye! Meskun mahallere eğlence ruhsatı vereceksiniz, ondan sonra da “şikayet var” diye kapatacaksınız! Bizim ülkede kural yok, sistem yok maalesef. Ya evlerin olduğu yere eğlence ruhsatı verme ya da Türkbükü’nü, Alaçatı Hacı Memiş bölgesini “Eğlence Bölgesi” yap.. Ya da başka uygun bir yeri eğlence bölgesi yap.. 20 yıldır Türkbükü’nde yaşıyorum. Bangır bangır müzik var sabaha kadar. Ama onu bile bile orada yaşamaya karar verdiysem şikayet etme hakkım yok. Alıştım zaten.. Alaçatı’yla ilgili başka bir durum da “İstanbullu kıskançlığı”.. Maalesef İstanbullu müşteriyi kıskanıyorlar ve “Aman onlar gelmesin, Alaçatı’yı bozdu” diyorlar. Eğlenceyi bilen, para harcayan İstanbullu müşteri olmasa Alaçatı bu kadar popüler olur muydu acaba? Haci Memiş’teki mütevazı evlerini 5 milyon TL’ye mekancılara satanlar, şimdi şikayet ediyorlar! Niye sattın o zaman? İşin özü; Ülkemizin yeme-içme-eğlence sektörünün bir yol haritası yok maalesef! Kim kime duma duma bir sistemle “saldım çayıra, mevlam kayıra” mantığıyla devam ediyor. Hiç unutmam Köyiçi’nde Momo açıldığı zaman yan evden yumurtalar atılmıştı açılış geccesi! Sonra yumurtayı atan evde astronomik fiyata evini kulüpçülere sattı! Hep soruyorlar. “Bodrum mu, Çeşme mi Kenan bey?” diye.. Böyle bir ayırım yapılmasına karşıyım. Her yerin farklı güzellikleri, farklı lezzetleri var. Herkes huzur bulduğu, eğlendiği yerde olmalı. Bu konuda benim tercihim Bodrum.. Ben kendimi Bodrum’da huzurlu buluyorum ama Çeşme’yi de seviyorum. (3 gün☺)