Kahramanmaraş'ta bir vatandaş, otomobil almak istediği sırada "Sazan sarmalı" tuzağına düşerek 365 bin TL'sini dolandırıcılara kaptırdı.
Sazan sarmalı dolandırıcılığı, alıcı ve satıcı rolünü aynı anda üstlenen dolandırıcıların, birden fazla kişiyi aynı anda dolandırdığı bir yöntem olarak biliniyor. Son zamanlarda artan bu dolandırıcılık türünün kurbanlarından biri de Kahramanmaraş'ta yaşayan C.B. oldu.
C.B., otomobil almak için ilan sitelerine göz atarken Gaziantep'te beğendiği bir aracı satın almak için yola çıktı. Araç satışı için anlaşma sağlayan kişi ise dolandırıcı C.T. oldu. C.T., kaza yaptığını ve devir işlemleri için bir akrabası olan D.A.'yı yönlendirdi. Şüpheli C.T., satış işlemi sırasında telefonla sürekli iletişim halinde olduğu C.B.'ye güven aşıladı ve aracın satış bedelini kendi hesaplarına yatırmasını istedi.
Bir anlık dalgınlığa yenilen C.B., şüpheli C.T.'nin hesabına tam 365 bin TL'yi yatırdı. Ancak paranın yatırılmasının ardından D.A.'yı arayıp bulamayan ve daha sonra C.T.'nin telefonlarına ulaşamayan C.B., dolandırıldığını anladı.
Sazan sarmalı tuzağına düşen C.B., dolandırıcılar tarafından mağdur edildi. Bu tür dolandırıcılık olaylarına karşı dikkatli olmak ve işlemleri yapmadan önce gerekli güvenlik önlemlerini almak önemlidir.
Güven, insanlar arasında oldukça kıymetli bir duygu. Ancak, bu güven bazen kötü niyetli kişiler tarafından suistimal edilebiliyor. Gaziantep'te yaşanan bir olayda, C.B. isimli vatandaşın yaşadığı güvenlik travması, dikkat çekiyor.
C.B., yaşadığı deneyimi şu şekilde aktardı: "Bundan yaklaşık 1 buçuk ay önce Gaziantep'te pazarlık yapmış olduğumuz bir araca gittik, dolandırıcı ile telefonda pazarlık yaptık. Pazarlığı bitirip Gaziantep'te devir alıp para ödemek kaydıyla gittik. Gaziantep'te eksper yaptırdık ve daha sonra notere geçtik. Noterde satış işlemleri başladı ama telefonda bana kaza yaptığını, bu pazarlık aşamasında bana devrini üstüme alamıyorum, devir sahibi benim akrabam onun adına alınmasını söyledi. Bu arada da ben arabanın fotoğraflarını, videolarını, ruhsatını istedim, hasar kaydı ve pert kaydına bakmak amaçlı. Şahıs da yollayınca ister istemez art niyet düşünmeğim için bu adama güvendim. Hatta telefonda da devir sahibi başka, hesaba atacağım şahıs başka dedim. Devir almadan hesaba para atmam dedim devir alacağımız vakit, şahıs beni telefonda hiç boş bırakmadı. Karşımdaki şahsa diyemedim araç senin mi diye soru sorma zamanı tanımadı bana. Noterin içinde telefon çekmiyor diye beni noterden uzaklaştırdı. Bu arada beni nasıl etti ise ben bir şeye geldim ve hesabına parayı attım."
C.B., diğer vatandaşların benzer bir tuzakla karşılaşmamaları için şu önemli tavsiyede bulundu: "Bizim 365 bin TL’miz gitti. Allah ona yedirmesin. Benim gibi dürüst bir vatandaşın parasını dolandırdı. Başkalarını da dolandırmalarını istemiyorum. Vatandaşlara önerim, kesinlikle noterde bilmedikleri ve şüphelendikleri biri ise noter havuzuna atsınlar parayı. Kesinlikle devir almadan hiç kimseye 1 kuruş ödeme yapmasınlar."
Güven, toplumun temel taşlarından biri olmasına rağmen, bazen suistimal edilebiliyor. Bu nedenle, pazarlık veya alışveriş işlemleri sırasında dikkatli olmak her zaman önemlidir. C.B.'nin yaşadığı deneyim, diğer vatandaşlara bir uyarı niteliği taşıyor.
