Avrupa'nın kabusu Türkiye'ye ulaştı! Kan emmek için insanların uyumasını bekliyor

Avrupa'da Paris başta olmak üzere bir çok şehir ve ülke tahtakurusu işgali altında. Gelen ihbarlara göre kabus haline gelen bu işgal Türkiye sınırlarını da aştı. Uzmanların açıklamalarına göre oldukça sinsi hareket eden bu böcekler insanlara saldırıp kan emmek için uyumanızı bekleyecek kadar akıllı.

Avrupa'nın kabusu Türkiye'ye ulaştı! Kan emmek için insanların uyumasını bekliyor
YAŞAM
Yayın Tarihi : 14-10-2023 10:14

Gizemli ve karanlık köşeler, onlar için ideal yaşam alanlarını oluşturuyor. Geceleyin, özellikle yatak dikişlerinde, ranza kenarlarında ve dolap içlerinde beliriyorlar. Avrupa’daki bazı ülkeler için bir kabus haline gelen bu canlılar, Türkiye’de de boy göstermeye başladı. Ülke genelinde farklı noktalardan gelen şikayetler, bu durumun ciddiyetini ortaya koyuyor.

Avrupa'nın Kabusu Türkiye'ye Ulaştı

Uzmanlar, şikayetlerin en fazla toplu yaşam alanları ve konutlardan geldiğini belirtirken, çözüm olarak Sağlık Bakanlığı onaylı ürünlerle ilaçlama yapılması gerektiğini vurguluyorlar. Geceleyin faaliyet gösteren bu canlılar, yerleşim yerlerinden, iş yerlerine, oradan da toplu taşıma araçlarına kadar pek çok alanda kendilerini gösteriyorlar.

Avrupa'da, özellikle Fransa'da, son günlerde sinema salonlarında, metro ve trenlerde ortaya çıkan, okullara kadar sıçrayan ve 7 eğitim kurumunun kapatılmasına yol açan bu canlılar, Türkiye'den de şikayetlerin artmasına neden oluyor. Geceleri aktif olan ve gündüzleri saklanma eğiliminde olan bu canlılar, gizli ve karanlık köşeleri tercih ediyorlar.

Yavaş yavaş Türkiye'nin de gündelik yaşamını olumsuz etkilemeye başlayan bu canlılar, insan sağlığını tehdit eden bir unsur olarak karşımıza çıkıyor. Onlarla mücadele edebilmek için belirli yöntemlerin ve onaylı ürünlerin kullanılması, bu sorunun üstesinden gelebilmek adına önem taşıyor. Uzmanlar, halkı, bu canlılarla etkin bir mücadele için bilinçlendirmeyi ve uygun yöntemleri önermeyi sürdürüyor.

Mevcut durum, hem Türkiye hem de diğer pek çok ülke için alarm zillerinin çalması anlamına geliyor. Toplumların, bu canlılarla mücadelede ortak bir cephe oluşturması ve bilinçli hareket etmesi, sorunun daha fazla büyümeden kontrol altına alınması açısından büyük bir önem arz ediyor. Uzmanlar ve yetkililer, çözüm yollarını ve korunma yöntemlerini halka duyurmayı sürdürürken, konuyla ilgili bilinç düzeyinin artırılması için çeşitli kampanyalar da düzenleniyor.

Türkiye’de ve Avrupa’da yaşanan bu durum, küresel ölçekte bir tehlikeye işaret ediyor. Etkili ve bilinçli bir mücadele, bu sorunun gelecek için daha kontrollü ve yönetilebilir olmasını sağlayacak önemli bir adım olacaktır. Bu noktada, bireylerin, toplumun ve yetkililerin ortak ve bilinçli bir mücadele sergilemesi, elbirliği ile bu soruna karşı koyma kapasitesini artıracaktır.

Yatakta Gizlenen Korkunç İşgal

Türkiye'nin dört bir yanından gelen rahatsız edici şikayetler, ülkenin farklı bölgelerinde ortaya çıkan bir kabusun habercisi gibi. Kahverengi ve koyu kırmızı renklerde, sadece 5-7 milimetre büyüklüğünde olan bu canlılar, yatak kenarlarından bazalara, döşeklerden yastıklara kadar her yerde gizlenip karanlık saatleri bekliyorlar. Ardından, sessizce yaklaşıp insanları uyku sırasında ısırmak için harekete geçiyorlar. Bu ısırmalar sadece rahatsızlık vermekle kalmıyor, aynı zamanda ciltte alerjik reaksiyonlara neden olabiliyor.

Avrupa'daki bazı ülkelerin yaşadığı bu kabus, artık Türkiye'nin farklı şehirlerini de ele geçiriyor gibi görünüyor. Böcek Profesörü olarak bilinen Akdeniz Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hüseyin Çetin, son zamanlarda Türkiye genelinde tahtakurusu şikayetlerinin arttığını belirtiyor.

Çetin, "Özellikle konutlarda tahtakurusu sorunu yaşayan çok sayıda insan bulunuyor" diyor. "Yurt dışındaki bazı ülkelerdeki sorunun Türkiye'de de yaşandığına dair elimize geçen veriler var. Toplu taşıma araçlarından konutlara kadar bu sorunla karşılaşan birçok kişi var."

Prof. Dr. Hüseyin Çetin, tahtakurularının hızla yayılmasının birkaç nedeni olabileceğini söylüyor. Bu nedenler arasında seyahatlerin, özellikle valizler vasıtasıyla tahtakurularının farklı yerlere taşınmasının etkili olduğunu belirtiyor. Aynı zamanda, bu böceklerin hızla çoğalma yetenekleri ve çevre değişikliklerine uyum sağlama yetenekleri, bu istilayı daha da kötüleştiriyor gibi görünüyor.

Tahtakurularının ısırıkları sadece fiziksel rahatsızlığa neden olmakla kalmıyor, aynı zamanda alerjik reaksiyonlara yol açabilen bileşenler içerebilir. Bu nedenle, ısırıkların etkileri kişiden kişiye değişebilir ve bazı insanlar için ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir.

Ayrıca, tahtakurularıyla mücadele etmek zor ve zaman alıcı bir süreç olabilir. Profesyonel bir ilaçlama şirketi tarafından yardım almak, bu istilayla başa çıkmak için en etkili yol olabilir.

Tahtakurularıyla mücadele etmek için bazı önlemler almak önemlidir. Yatak ve yastık kapakları düzenli olarak yıkanmalı ve temizlenmelidir. Yatak odaları düzenli olarak havalandırılmalı ve temizlenmelidir. Seyahatlerden dönüldüğünde valizler dikkatlice kontrol edilmeli ve gerektiğinde dezenfekte edilmelidir.

Türkiye, bu korkunç işgali durdurmak için adımlar atmaya hazır görünüyor. Ancak halk da bu istilaya karşı dikkatli olmalı ve gerekli önlemleri almalıdır. Aksi takdirde, tahtakuruları daha fazla yer kaplayabilir ve daha fazla insanı rahatsız edebilir.

Tahtakuruları, sessizce geceleri insanların kanını emerek besleniyor. Uzman Çetin’in belirttiğine göre, bu hayvanlar belirgin bir hastalık taşımamalarına karşın, kan emme eylemleri ile insanlarda rahatsızlık ve huzursuzluk yaratıyor. Sözcüklerine şöyle devam ediyor: “Gece, genellikle yatak kenarlarında, ranza ve dolap içlerinde karşımıza çıkıyorlar."

İnsanları Uykusuz Bırakanlar

“Köşe bucak saklanıp, insanın uyumasını bekliyorlar, ardından kanını emiyorlar.” Çetin, şu an için en fazla şikayetin toplu yaşam alanlarından geldiğini ve inşaat şantiyelerinde çalışan işçilerin kaldığı yatakhanelerden sayısız şikayet aldıklarını ekliyor. Özellikle maddi sıkıntılar nedeniyle ikinci el eşya kullanmak zorunda kalan kişiler, tahtakurularıyla daha sık karşılaşıyor.

Bir yatakta görülen tahtakurularının, kısa sürede çoğalarak genel bir sorun haline geldiğini vurgulayan Çetin, “İnsanlar bu konuda ne kadar bilinçli olursa, sorunun üstesinden gelmek de o kadar kolay olacaktır.” şeklinde konuştu. Çetin, toplu yaşam alanlarında ve konutlarda tahtakuruları ile etkili bir mücadele için Sağlık Bakanlığı onaylı ilaçlar kullanılması gerektiğini de sözlerine ekledi.

Uzmanlar, tahtakurularının bulaşıcı ve çabuk yayılan bir tür olduğuna dikkat çekerek, infestasyonun başlamasıyla birlikte derhal profesyonel yardım alınması gerektiğini belirtiyor. Bu konuda toplum bilincinin artırılmasının, bu canlılarla mücadelenin daha etkili olmasına yardımcı olacağına inanılıyor.

Tahtakurularının toplu yaşam alanlarının yanı sıra, konutlarda da sıkça rastlanan bir problem olduğu ve hızla yayılabildiği biliniyor. Ayrıca, bu soruna karşı alınacak önlemler ve kullanılacak yöntemler, uzmanlar tarafından detaylı bir şekilde incelenip, uygun çözümler sunulmaktadır. Tahtakurularıyla mücadelede toplumun bütün bireylerinin bilinçlenmesi ve ortak bir çaba göstermesi, bu sorunun üstesinden gelebilmek için kritik öneme sahiptir.

Son olarak, tahtakurularıyla mücadelede bireysel önlemler kadar, kamusal alanda yapılacak çalışmalar ve düzenlemeler de büyük bir önem taşıyor. Uzmanlar, bu alandaki çalışmaların ve bilinçlendirme faaliyetlerinin artırılmasının, sorunu kökten çözme noktasında büyük bir katkı sağlayacağını vurguluyor. Tahtakurularıyla etkin mücadele, bireylerin ve toplumun sağlıklı yaşam koşullarını sürdürebilmesi için elzemdir.

Evlerinize Gizlice Sızıyorlar

İkinci el eşya alışverişi, birçok insan için tasarruf sağlayan bir seçenek olabilir. Ancak, son zamanlarda Türkiye'de artan bir sorun var: tahtakuruları. Bu küçük canlılar, ikinci el eşya alırken evlerinize sızabilirler. Çünkü bu tür eşyalar, daha uygun fiyatlarla temin edilebilir. Ancak, tahtakurularının da bu eşyaların içine saklanabileceği unutulmamalıdır.

İkinci el eşya alan kişiler için önemli bir uyarı var: aldığınız eşyaların içinde tahtakuruları veya yumurtaları olabilir. Prof. Dr. Hüseyin Çetin, insanların bu konuda dikkatli olmaları gerektiğini vurguluyor. Aksi takdirde, evlerine istenmeyen bir sürprizle karşılaşabilirler.

Tahtakurularının ısırıkları, genellikle insanlar tarafından hemen fark edilmez. İlk başta sadece kızarıklık veya kaşıntı gibi hafif belirtilerle ortaya çıkarlar. Bu nedenle, birçok kişi bu ısırıkları alerji veya başka bir cilt sorunu olarak yanlış değerlendirir. Ancak, tahtakurularının etkileri zaman içinde daha da kötüleşebilir.

Hızlı Üreme

Prof. Dr. Hüseyin Çetin, tahtakurularının evlerde hızla üreyebildiğine dikkat çekiyor. Eğer bir tahtakurusu evinize girmişse, kısa sürede çok sayıda yumurta bırakabilir ve bu da istilanın daha da yayılmasına yol açar. Bu nedenle, tahtakurularıyla mücadele etmek için hızlı ve etkili önlemler almak önemlidir.

Tahtakurularının evlere sızmasını engellemek için bazı önlemler almak gereklidir. İkinci el eşyalar alınırken, özellikle dikkatli bir şekilde kontrol edilmelidir. Eşyalar, önceki sahiplerinden temizlenmeli ve gerektiğinde dezenfekte edilmelidir. Ayrıca, yatak ve yastık kapakları düzenli olarak yıkanmalı ve temizlenmelidir.

Tahtakurularıyla mücadele etmek için dikkatli olmak ve gerekli önlemleri almak önemlidir. Aksi takdirde, evlerde istenmeyen bir sorunla karşılaşabilirsiniz. İkinci el eşyaların cazibesine kapılmadan önce, sağlığınızı ve konforunuzu riske atmamak için tedbirli olun.

Tahtakuruları, genellikle küçük bir odada patlak veren, ardından tüm eve yayılan ve mücadelesi son derece zor olan bir problem oluşturuyor. İlaçlama firmalarının gerçekleştirdiği uygulamalar, bu sorunları her zaman çözümleyemiyor. Dolayısıyla, insanların da bu savaşta aktif rol almaları şart.

Ev İçindeki Tahtakurularıyla Mücadele

Özel yaşam alanlarımızın merkezinde, yatak odalarımızda beliren bu sorun karşısında belediyeler genelde eli kolu bağlıdır. Çünkü belediyelerin ilaçlama faaliyetleri, daha çok sivrisinek, karasinek ve hamam böceği gibi dış alanda bulunan zararlılara yönelik. Tahtakuruları, özellikle konut içerisinde oldukları için, bu tür uygulamaların kapsamı dışında kalıyorlar.

Uzmanlar, insanların profesyonel ilaçlama firmalarından hizmet alması gerektiğine ya da Sağlık Bakanlığı'nın ruhsat verdiği ürünleri bizzat kendilerinin uygulaması gerektiğine dikkat çekiyorlar. Bu mücadelede 1-1,5 ay boyunca, en az üç dört gün aralıklarla kontrol ve ilaçlama yapmak kritik öneme sahip. Ancak yanlış uygulamaların da kaçınılmaz olduğuna dikkat çekiliyor.

Özellikle, uzmanlar tarım ilaçlarının konut içerisinde kesinlikle kullanılmaması gerektiğini vurguluyorlar. Bunun yerine, tahtakurularıyla etkili bir şekilde mücadele etmek için özellikle onaylı ve bu alanda kullanıma uygun ürünlerin tercih edilmesi gerekiyor. Mücadelede istikrar ve doğru ürün seçimi, sorunun kontrol altına alınmasında belirleyici olacaktır.

Söz konusu tahtakuruları olduğunda, bu minik ve rahatsız edici zararlılarla savaşmak, hanehalklarının güvenli ve huzurlu yaşam sürdürebilmeleri için önemlidir. Ancak, toplumun ve uzmanların bu konuda eğitimli ve bilinçli olması, hem bireysel hem de toplu yaşam alanlarında tahtakuruları ile etkili bir mücadele için elzemdir. Uzmanlar, insanların bilinçlenerek, sorunun çözümünde aktif birer rol oynayabileceğini belirtiyor. Böylece, tahtakurularının yarattığı bu rahatsızlığı minimize etmek mümkün olacaktır.

Zirai İlaçlardan Uzak Durun

Prof. Dr. Çetin, zirai ilaçların kullanımının ciddi bir sağlık riski oluşturduğuna dikkat çekiyor. Yapılan ilaçlamaların ardından, özellikle çocuklar, evcil hayvanlar ve yaşlı insanların ilaçlanmış alanlara girmemeleri gerektiğini vurguluyor. İlaçlanmış bölgelerin en az iki ila dört saat boyunca kapalı tutulması ve ardından iyi bir havalandırmanın yapılması gerektiğini belirtiyor.

Ayrıca, zirai ilaçların insan sağlığı açısından ciddi bir tehdit oluşturabileceğine dikkat çeken Prof. Dr. Çetin, Sağlık Bakanlığı tarafından onaylanmayan ürünlerin kesinlikle konut içerisinde kullanılmaması gerektiğini vurguluyor. İnsan sağlığı için bu tür risklerin göze alınamayacağını hatırlatıyor.

Prof. Dr. Çetin, seyahat eden insanların tahtakurularıyla karşılaşma riskinin daha yüksek olduğunu belirtiyor. Pansiyonlar, otel odaları, yurtlar ve ranza kullanılan yerler gibi konaklama alanlarında bu canlılara dikkat etmenin önemli olduğunu vurguluyor. Özellikle sık seyahat edenlerin bu riskten daha fazla etkilendiğini söylüyor.

Seyahat sırasında otellere yerleştikten sonra valizleri hemen açmanın riskli olduğunu belirten uzman, valizlerin ilk olarak banyo küvetine konulması gerektiğini öneriyor. Odada tahtakurusu kontrolü yapmanın da önemli olduğunu vurguluyor. Yatağın çarşaf kısmını kontrol etmek, tahtakurusu izleri veya kan izleri gibi belirtilere dikkat etmek gerektiğini söylüyor.

Ayrıca, valizi dağınık bir şekilde açmanın risk taşıdığını belirten uzman, eşyaların direkt olarak bırakılmaması gerektiğini söylüyor. Çünkü tahtakuruları oldukça hızlı yayılabilen canlılar ve perde kornişlerine kadar tırmanabilirler.

Seyahatten döndükten sonra valizi eve getirirken dikkatli olmanın önemini vurgulayan uzman, valizi mutlaka balkonda veya banyoda açıp içini kontrol etmeyi öneriyor. Direkt olarak diğer eşyalarınıza koymamanız gerektiğini hatırlatıyor.

Toplu Taşıma Araçları da Tehlikede

Son olarak, Prof. Dr. Çetin, toplu taşıma araçlarının da tahtakuruları taşıma potansiyeli olduğuna dikkat çekiyor. Otobüsler, tramvaylar, metrolar ve hatta uçaklar düzenli olarak ilaçlanmalıdır çünkü valizler aracılığıyla taşınan eşyalar tahtakurularının yayılmasına katkıda bulunabilir.

Sonuç olarak, zirai ilaç kullanımından kaçınılmalı ve seyahat edenlerin tahtakurularına karşı dikkatli olmaları gerekiyor. Bu canlıların sağlığımıza oluşturabileceği riskleri göz ardı etmemek, daha güvenli bir yaşam için önemlidir.