Açtı ağzını yumdu gözünü! Mahfi Eğilmez dolar ve euronun bilerek nasıl ve neden yükseltildiğini açıkladı!

Türk halkı, ciddi bir ekonomik darboğazla mücadele etmek zorunda bırakılıyor. Gün aşırı gelen akaryakıt zamları ve sürekli güncellenen vergiler, vatandaşların belini büken sorunlar arasında yer alıyor.

Açtı ağzını yumdu gözünü! Mahfi Eğilmez dolar ve euronun bilerek nasıl ve neden yükseltildiğini açıkladı!
YAŞAM
Yayın Tarihi : 28-07-2023 11:30

Mahfi Eğilmez dolar ve euronun bilerek nasıl ve neden yükseltildiğini açıkladı! Açtı ağzını yumdu gözünü-  Türk halkı, ciddi bir ekonomik darboğazla mücadele etmek zorunda bırakılıyor. Gün aşırı gelen akaryakıt zamları ve sürekli güncellenen vergiler, vatandaşların belini büken sorunlar arasında yer alıyor. Yanlış ekonomi politikalarının sonuçları ise maalesef halkın sırtına yükleniyor. Ekonomist Mahfi Eğilmez, AKP iktidarının ekonomide izlediği yanlış politikaların sonuçlarını ele alıyor.

Türkiye, Atatürk dönemi dışında çoğu kez doğru yollardan uzaklaşan ekonomi politikaları izlemiştir. Bu yanlış tercihler, para politikası, maliye politikası ve kur politikasında kendini göstermiştir ve hala devam etmektedir.

Enflasyon yükselirken Merkez Bankası'nın politika faizini düşürme hatası, ekonomideki en ciddi yanlışlardan biridir. Talebi kısarak enflasyonu denetim altına almak yerine faiz düşürülerek talep daha da artırıldı ve enflasyon kontrolden çıktı. Çekirdek enflasyon göstergeleri, enflasyonun hala yükseliş eğiliminde olduğunu açıkça gösteriyor. Son zamanlarda Merkez Bankası faiz artırma yoluna gidiyor olsa da tek başına yeterli olmayabilir.

Kur Politikasındaki Yanlışlar

Kur politikasındaki yanlışlar daha önceden başlamıştı. Döviz kurlarındaki artışın enflasyonu ve ithal girdi maliyetlerini yükselttiğini fark eden ekonomi yönetimi, Merkez Bankası ve kamu bankaları aracılığıyla piyasaya döviz satarak kurları baskı altına almaya çalıştı. Ancak, sermaye hareketlerinin serbest olduğu, dışa açık ve dolarizasyon etkisindeki bir ekonomide başkalarının parasını denetlemek mümkün değildir. Bu nedenle bu politika, yetersiz kaldı ve rezervler tükendi. Kur politikasının yanlış uygulanması sonucunda eksi rezerv sorunu ortaya çıktı.

Enflasyon yükseldiği dönemde büyümeyi artırmak için vergi indirimlerine gidilmesi de ekonomideki diğer yanlışlardan biridir. Şimdi ise bu indirimlerin yarattığı sorunları düzeltmek için vergi artışları ve alınan vergilerin tekrar alınmaya çalışılması söz konusudur. Ancak, yapısal düzenlemeler yerine göstermelik tasarruf önlemleriyle yetinilmekte ve kamu harcamaları hala kontrol altına alınamamaktadır.

Türkiye'de enflasyon yükseldikçe ücretler artırılmış olsa bile fiyatlar yine de artmaktadır. Fiyatlardaki artış, satın alma gücünü düşürdüğünden dolayı ücret artışları tekrar gündeme gelir ve bu süreç tekrar eder. Bu durum, ücret-fiyat çekişmesine yol açar.

Emekli ve Ev Sahiplerine Yapılan Baskılar

Resmi enflasyonun gerçek enflasyona göre çok düşük olduğu bir ortamda emekli maaşlarının sadece yüzde 25 artırılması ve kira artışlarının yüzde 25 ile sınırlandırılması, ekonomideki yanlış politikaların faturasını emeklilere ve ev sahiplerine kesmek anlamına gelmektedir. Bu politika, emeklilere yapılan zamların fiyat artışları karşısında etkisiz kalmasına neden olur.

Geleceğe ilişkin olumsuz beklentiler, ekonomik gidişatı reel olaylar kadar etkiler. Beklentiler, enflasyonun artacağı yönünde egemen olduğunda tüketiciler, fiyat artışlarından kaçınmak için ihtiyacından fazlasını talep eder. Bu da talebi ve enflasyonu artırır. Satıcılar, gelecekteki fiyat artışlarını şimdiden fiyatlara yansıtarak kar etmeyi amaçlar.

Ekonomi Politikasının Düzeltilecek Yolları

Türkiye'nin enflasyonu düşürmek için kalıcı bir istikrara ihtiyacı vardır ve bu, yapısal reformları hayata geçirmekle mümkündür. Merkez Bankası'nın fiyat istikrarını sağlama konusunda bağımsızlık kazanması ve politika faizinin artırılması gereklidir. Maliye politikası da gerçek tasarruf önlemleriyle desteklenmelidir.

Enflasyonun düşürülmesi için olumlu beklentiler oluşturulmalıdır. Yapılacak yapısal reformlar, ekonominin istikrarlı ve sürdürülebilir bir şekilde büyümesini sağlayacaktır. Bunun için yeni bir yönetim anlayışına ihtiyaç vardır.