Teoman'ın yerine bundan sonra birisi gelir mi?

Bu coğrafyada yaşamanın gerçekten bedeli var. Bünyemiz o kadar olumsuzluğa alıştı ki mutlu olmayı unutan ve acıdan da biraz zevk alan insanlar türedi. Böyle olmasa yıllar önce arabesk bu kadar moda olur muydu? Veya Çukur gibi diziler bu kadar rating alır mıydı? Veya gençlerin isyanı Rap müzik türü her şeyi piyasadan bu kadar siler miydi?

Teoman'ın yerine bundan sonra birisi gelir mi?
Kategorilenmemiş
Yayın Tarihi : 28-01-2020 19:23
Hiç derdimiz yok gibi üzerine bir de “Deprem”geldi. Şimdi insanın burada da onu yedim, bunu içtim vs gibi paylaşım yapası da gelmiyor. Ancak hayat devam ediyor. Topluma güzel şeyler anlatan birileri olmaz ise o karanlıkta kalmaya devam ediyoruz. Herkesin iyiliği kendine, ancak ben sosyal medya paylaşımlarının da çoğunu sahte buluyorum. 2 post paylaştım görevimi yaptım sonrası eller havaya. Eğer herkes görevini yapmış olsaydı bugün kimse sıkıntı çekmezdi. Beymen’e gittim deprem sabahı, kasada kuyruk vardı. Bırakın bu show işini ve gerçekten yardım edin. O zaman ruhumuza en iyi gelecek şey olan müzikle devam edelim... [b]Teoman[/b] [resim=20200128resim-193139TT][/resim] Teoman’ın dünyada ve Türkiye’de Rock olayının biraz gerilediği son dönemlerde bayrağı elinde tutan tek adam olduğunu düşünüyorum. Yerine bundan sonra birisi gelir mi? Sanmam. Neden bu kadar başarılı oldu? Rock Star olmak sadece eline mikrofonu alıp iyi müzik yapmak demek değildir. Stil ve davranış modeliyle de bunu hak etmek gerekir. Dün ve bugünün gençliğini yakalamak biraz zordur. Teoman her dönemin adamı oldu. Bundan 20 sene önce de genç kızları peşinden koşturuyordu. Hatta bugün bile kulisinin önünde gençleri peşinden koşturmayı başarabilen, tek başına bu kadar kitle sürükleyebilen gerçek bir Rock Star o! Boğaziçi Üniversitesi mezunu, eğitimli, en önemlisi görgülü, akıllı, insana “Bu toplumda böyle insanlar iyi ki var” dedirtecek insan türünden. Ne kadar paraya önem vermediğini de size eski bir anımla anlatabilirim. [resim=20200128resim-193053TE][/resim] Teoman’la ilk tanıştığım yıllarda Teoman’ın herkesi ışığıyla delip geçtiği o zamanlarda kendisine bir proje götürdüm. Teoman’ın el izini alıp, t-shirtlerin üzerine basıp, Teoman t-shirtleri yapmak istedim. İçimden de “Şimdi ne kadar yüksek bir miktar isteyecek” diye düşünürken bana döndü ve “Sedef’çim ben hiçbir şey istemiyorum gel al el izimi istediğin yerde” dediği zaman ben doğru adama hayran olduğumu bir kere daha anladım. Sonra Nişantaşı’nda buluştuk. El izini yanlışlıkla çıkmaz bir boyayla aldım. Hatta 3 gün çıkartamamış:) Sonra t-shirtleri ürettim ve dostluğumuz bugünlere geldi. O zaman Teoman’dan “Yağmur” gelsin hepinize… [b]Güzellik Bölümü:[/b] Sizden bana çok soru geliyor. “Nasıl bu kadar güzelleştin?”, “Cildine ne kullanıyorsun?”, “Saçlarına ne yaptın?”, “Tırnakların protez mi?” vs… Anladığım kadarıyla beni beğeniyorsunuz☺ O zaman size gittiğim yerleri sıralamaya başlıyorum… Saçlarım… [resim=20200128resim-193622XP][/resim] Sevdiğim adam uzun saç severdi. Ben de Gül Erçetingöz’ün geçen sene Gecce’nin galasında saçlarını hatırladım. 1 gecede uzamıştı. Muhteşem görünüyordu. Bugüne kadar gördüğüm hiçbir şeye benzemiyordu. Hemen araştırdım ve beni Nemesis Hairline’a yolladı. Sanırım saçlarımı bu hale getirmek için 8-9 saat oturdum. Bir adam için değer mi? Valla değmez. Ama kendim için değer. Rukiye Hanım kadar işini iyi yapan başka bir insan tanımadım. Sonunda sevdiğim adamın istediği ben olduğumu sandım. Ne mi oldu? Tamamen ayrıldık☺ Yani bu işler saç başta bitmiyor. Bu arada bu sene kare tırnak olayının modası geçti. Sivri veya yuvarlak uzun dişi tırnaklar geri geldi. Tırnaklarım… [resim=20200128resimHD-193701AF][/resim] Rus Hava Yoları’nın kıyafetlerini tasarladığım zamanlarda Moskova’ya çok sık seyahat ediyordum. Yani güzel kadınların merkezine! İlk gittiğimde dikkatimi çeken bir tane kadının elinin bakımsız olmamasıydı. İnanılmaz bakımlı ve dişi duruyorlardı. Sonra Victoria diye bir kız keşfettim ve manikürümü tamamen ona yaptırmaya başladım. Kendimi Oligark karısı gibi hissediyordum☺ Ruslar bu işi en iyi biliyordu. Sonra burada bir dostumun vasıtasıyla Naillashbrowser’ı keşfettim. Sahibi Rusya’dan… Tamam dedim. Buldum yerimi. İyi ki de gitmişim. Tırnaklarım protez değil. Ama protezi de mükemmel yaptıklarına şahidim. Her gittiğimde kendimi seksi ve güzel hissediyorum. Yüzüm… Estetik cerrahiye karşı değilim. Ama çok köklü değişiklikler bana göre değil. Ben olmadığım gibi bir ben olmak istemedim hiçbir zaman. Temiz bir cilt kadar güzel hiçbir şey yok. Bundan yola çıkarak en doğru insanla hayat beni karşılaştırdı. Sevgili Fikret Hocam Cerrahpaşa Tıp Fakültesi mezunu… Gulyas Gusztav, Ulrich Hinderer, Vascones gibi dünyaca ünlü birçok cerrahla çalışmış çok değerli bir doktor. Yüzümde şu anda botox ve dudak dolgusu var. Zaman içinde hocanın üzerimde başka şeyler de deneyeceğine eminim. Mesela gıdımı beğenmiyorum. Sırada o var. Sizinle bana yapılan her şeyi paylaşmaya devam edeceğim.