Kanser hastalığı vücudumuzun birçok nedenle kontrol altına alamadığı, kontrolsüz hücre bölünmesidir.
Günümüzde kanser hastalığı en sık 2.ölüm nedenidir. Birçok faktöre bağlı olarak gelişmektedir. Bu faktörleri değiştiren ve değiştirilemeyen faktörler olarak ikiye ayırmaktayız.
Değiştirilebilen faktörler: çevresel etkenler, beslenme alışkanlıkları, enfeksiyon ve kimyasal ajanlar ile sigara-alkol tüketimidir.
Değiştirilemeyen faktörler ise yaş, cinsiyet, ırk ve genetiktir.
Fiziksel aktivite kanser gelişimini önlemede çok önemli bir koruyucu faktördür. Haftada 75-100 dakika düzenli yürüyüşün meme kanser riskini %15 azalttığı görülmüştür.
Kadınlarda en sık görülen kanser türü meme kanseridir. Her sekiz kadından birinde meme kanseri ile karşılaşmaktayız.
Aile öyküsü ve 50 yaş üzeri olmak riski arttırır. Ailede meme kanseri olması riskini %30-80 arttırır,bu nedenle bu grubun daha bilinçli olması gerekir. Meme kanserini erken yakalamak tamamen size bağlıdır. Burada kendi kendine meme muayenesi tümörü erken evrede tespit etmemizi sağlar.
Erkeklerde de meme kanserine rastlamaktayız. Her yüz kadın meme kanserine karşılık bir erkek meme kanseri görülmektedir. Erkeklerde pek akla gelmediği ve meme muayenesi yapılmadığı için genelde kadınlara oranla daha geç evrede karşılaşılmaktadır. Erkeklerde de memede kitle veya koltuk altında kitle gibi bulgular vermektedir.
Meme kanseri en sık memede kitle ile karşımıza çıkar ayrıca memede asimetri meme cildinde kızarıklık, şişlik, koltuk altında kitle şeklinde bulgu verebilir.
Eskiden tüm meme cerrahi olarak çıkarılırdı ve sonrasında bazı faktörlere bağlı olarak Kemoterapi ve Radyoterapi uygulanırdı. Güncel tedavi yaklaşımımız meme koruyucu olarak adlandırılan sadece tümörün alınmasıdır. Meme koruyucu cerrahide ilave olarak gözle görülemeyen tümör hücreleri ve geri kalan meme dokusu ışınlanarak organ koruması sağlanmaktadır.
Işın tedavisinde yani Radyoterapide son yıllarda büyük gelişmeler kaydededilmiştir. Eskiden özellikle sol meme kanseri ışın tedavisinde kalp krizi riskinin arttığı görülmüş. Günümüzde ise yeni gelişen tekniklerle bu riski azaltılabilmektedir. Sol meme kanseri için solunum kontrolü denilen teknik, kalp krizi riskini minimum seviyelere indirmektedir.