Instagram'ı ne kadar doğru kullanıyoruz?

Gelen eleştirilerden en popüleri, Instagram kullanıcılarının kişisel hayatlarını sınırsızca paylaşması, her anını içeriğe dönüştürme çabası özellikle genç jenerasyonda ‘instagram için yaşamaya’ sebep olduğu. Çünkü genç-yaşlı herkes beğenilmek, yüksek like sayıları almak ve izlenmek istiyor. Düşük beğeni; takdir görememek, onaylanmamak demek. Tam da bu yüzden olduğundan daha güzel gösteren aplikasyonlara hergün bir yenisi ekleniyor, ilginç, farklı ve her daim kusursuz olma zorunluluğu omuzlara yük gibi biniyor. Eklenen ve geliştiren özellikler ile kullanıcılar her gün daha fazla paylaşım yapmaya teşvik ediliyor. Geçtiğimiz günlerde, Instagram Quiz’in de devreye girmesiyle, dakikalar içinde sayısız hesap, takipçilerine, kendileriyle ilgili sorular sormaya başladı. “En sevdiğim yemek?, “en sevdiğim dizi?”... Daha çok paylaşım, daha çok sosyal medyada geçirilen zaman ve tabi daha çok takip edilme, beğenilme ve onaylanma arzusu... Instagram, etkileşimi arttırmayı hedeflerken bir yandan da “beğeni” baskısını kaldırmanın yollarını arıyor. Planlanıldığı gibi, beğenilerin yani “like” ların sadece hesap sahibine görünür olduğu, kullanıcıları “beğeni” avcılığına sürüklemeyen, kimseye az beğeni kabusu yaşatmayan bu sürüm devreye girerse kullanıcılar like satın alma gibi gereksiz hilelere de itibar etmeyecek ve içeriğe yoğunlaşacak diye umut ediliyor. Takipçi, abone, yorum ve beğeni sayıları ile şekillenen sosyal medya profillerinin kaderi, güncellenen sürümler ile nasıl bir yön kazanacak beraber göreceğiz. Şimdilik “like”ınız bol olsun