31. İSTANBUL FİLM FESTİVALİ BAŞLADI!

Geccede ayrıca bu yıl aramızdan ayrılan ulusal ve uluslararası sinemacı ve oyuncular da anıldı. Hülya Koçyiğit ve Tarık Akan usta yönetmenler Lütfi Ö. Akad ve Yusuf Kurçenli ile ilgili birer konuşma yaptı. Akan, Kurçenli hakkında konuşmasını bitirirken hayatını kaybeden Cumhuriyet gazetesi yazarı Hüseyin Baş ile ilgili “benim yol arkadaşımdı” ifadelerini kullandı. Yönetmen Yüksel Aksu ise usta yönetmen Theo Angelopous ile ilgili yaptığı konuşmasında hem dünya hem de Türkiye Sineması için derin izler bıraktığını söyledi. Ardından Türkiye’nin ilk kadın sinema eleştirmeni Sevin Okyay, Türkiye sinemasının önemli yönetmenlerinden Ali Özgentürk ile unutulmaz oyuncular Ayşen Gruda ve Halit Akçatepe’ye festivalin “Sinema Onur Ödülleri” takdim edildi. Sevin Okyay’a ödülünü yazar Murathan Mungan verdi. Okyay, “SİYAD’a üye olurken doğrusu ilk kadın eleştirmen olduğum aklıma gelmemişti” dedi. Ödülünü Müjdat Gezen’in elinden alan Ali Özgentürk ise sinemaya başlamasına vesile olan başta Onat Kutlar ve Şakir Eczacıbaşı olmak üzere şu an hayatta olmayan dostlarının adını sayarken “Bu ödülü bir rakı kadehi misali onların şerefine kaldırıyorum” dedi. Özgentürk yaptığı konuşmada, ayrıca Türkiye’nin içinde bulunduğu durumla ilgili şu tanımlamayı yaptı: “Aniden 2012’den MS 500’e gidebiliriz bu ülkede. Ülkem paylaşılmayan bir çocuk gibi. Biri alta doğru çekerken birileri de ileriye götürmek isteyor.” 69. oyunculuk yılını kutladığını belirten Halit Akçatepe ve Ayşen Gruda’ya ödüllerini Tarık Akan verdi. İngiliz yönetmen Terence Davies’e de “Sinema Onur Ödülü”nü İKSV Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Eczacıbaşı verdi. Töreninin ardından Davies’in, başrolünde Rachel Weisz’in yer aldığı son filmi “The Deep Blue Sea / Aşkın Karanlık Yüzü”nün gösterimi yapıldı.